Merhaba,
Bugün 1 Kasım Dünya Vegan Günü. Ne zamandır yazmak istediğim yazıyı bugüne denk getirdiğim için mutluyum.
Web sitemizdeki “Hikayemiz” bölümünü okuyanlar bilir, evde iki kedisi, sokaktaysa onlarca kedi ve köpeği olan iflah olmaz bir hayvanseverim. Bireysel olarak sokak hayvanları için elimden geleni yapsam da, Chapters’ın da bu konuda üzerine düşeni yapmasını istiyorum. Bu sebeple bir sosyal sorumluluk projesi başlattım. Chapters’dan yapılan her alışveriş ile sokak hayvanlarına mama bağışlıyoruz. Her ay sonunda sevgili Gökçe Erdoğan’a mama gönderiyoruz. Gökçe Erdoğan kim, hemen anlatayım.
Gökçe, evinde 1 kör kedi, 1 kör köpek ve bir felçli köpeğe büyük bir fedakarlıkla bakan, iki senedir de her hafta sonu Çorum Çöplüğü’nde yaşayan köpekleri beslemeye giden rengarenk saçlı ve kocaman bir kalpli bir kız. Takip etmek ve destek olmak isterseniz Instagram hesabı @voddiri
Gökçe’yi uzun zamandır takip ediyordum. Evlenirken nikah şekeri vermek yerine Gökçe’nin “Çöplük Çocukları’na” mama bağışlamayı seçtik ve böylece internet üzerinden de olsa tanışmış olduk.
Ne mutlu ki artık Chapters da her ay Çöplük Çocukları’na mama gönderiyor. Merak edenler için Gökçe’nin Çorum Çöplüğü’nde yaptığı besleme fotoğraflarından koyuyorum.
Buna ek olarak, Chapters’ın tüm ürünlerinde vegan deri kullanıldığını da belirtmek isterim. Vegan deri, hayvanlardan elde edilmeyen kısacası bir zulmün sonucu olmayan bir malzemedir. Bugün dünyaca ünlü bir çok marka vegan deriye yönelmeye başladı. Ünlü tasarımcı Stella Mc Cartney koleksiyonlarında yalnızca vegan deri kullanmaktadır. Otomotiv sektöründe ise (şaşırmaya hazır olun) Tesla, yakın zamanda BMW, Mercedes-Benz, Lexus ve Ferrari markalarına katılarak kullanıcılarına vegan deri koltuklar sunan en son lüks otomobil üreticisi oldu.
Toparlamak gerekirse, dünya yalnızca bizim olmadığı gibi, onlarla daha güzel. Kapının önüne koyacağımız bir kap yemek, yapacağımız minik bir bağış onların hayatına olduğu kadar bizim hayatımıza da mutluluk katıyor emin olun.
Bol patili günler diliyorum.
Sevgiler.
Günce
Havalar soğuyup, tatiller bitip, çalışma tempomuz artarken hala enerjik ve mutlu kalmak mümkün. Yapacağımız küçük değişiklikler, kazanacağımız birkaç alışkanlık bize daha kolay ve keyifli bir hayat vadediyor. Bence denemeye değer, o halde başlıyorum :)
Bol su ve yeşil çay için. Yeşil çayın tadını sevmiyorsanız tarçınlı, kayısılı gibi diğer çayları deneyin.
Su içmeyi daha keyifli hale getirmek için kendinize yeni bir sürahi, su bardağı ya da su termosu hediye edin.
Büyük bir kahvaltı, ortalama bir öğle yemeği ve minik bir akşam yemeği yiyin.
Daha çok meyve, sebze ve doğal yiyecekler tüketmeye çalışın. Pazardan alışveriş yaparak taptaze meyve ve sebze yemenin keyfine varın.
Evdeki eşyaların yerini değiştirin, ne kadar büyük bir değişiklik olacağına inanamayacaksınız.
Günlük tutmaya, o zor geliyorsa birkaç cümle ile gününüzü not etmeye başlayın, geri dönüp okumanın keyfine bayılacaksınız.
Her sabah yaptığınız makyajdan daha farklı bir makyaj yapın. Farklı bir far ya da ruj rengi deneyin.
Yürüyüşe çıkın, bisiklete binin ya da yüzmeye gidin. Dışarda daha çok vakit geçirin. Hafta sonları AVM’lere gitmek yerine dışarda aktiviteler yapmaya çalışın.
Kulağınızda kulaklık, uzun uzun kitap alışverişi yapın ve daha çok kitap okuyun.
Yatağa daha erken girin ve yatakta uyumadan önce vakit geçirin. Müzik listelerinden huzurlu bir müzik açın ve kitaplarınızla haşır neşir olun.
Kendiniz ve diğer insanlarla ilgili negatif şeyler düşünmeyi bırakın. Sevdiğiniz yönlerinizi kendinize hatırlatın.
Kendinize her gün yanınızda keyifle taşıyacağınız bir planner alın. Güzel bir müzik açıp her gününüzü mutlulukla ve rengarenk kalemlerle planlayın.
Geçmişi yargılamak ve sürekli hatırlamak yerine yeni günler için umutlu olmaya başlayın.
Hayattaki küçük şeylerin farkına varıp onlarla mutlu olmaya çalışın. Yağmurun yağışının, güneşin doğuşunun, kızarmış ekmek kokusunun ve mis gibi bir bardak kahvenin keyfini çıkarın.
Sahipsiz bir yavru kedi ya da köpek sahiplenin ve size verebileceği, hayatınıza katabileceği mutluluğun hayretle farkına varın.
Her gün kullandığınız anahtarlık, telefon kabı, araba süsü ve kahve fincanı gibi küçük eşyalarınızı yenileriyle değiştirerek onlara her dokunduğunuzda mutlu olun.
Kendinizi yargılamayı ve başkalarıyla karşılaştırmayı bırakın.
Yoga ya da meditasyona başlayın. Hiç olmazsa bir kez YouTube’dan izleyeceğiniz bir video eşliğinde deneyin.
Erken kalkıp işe ya da okula gitmeden önce özenli bir kahvaltının tadını çıkarın. Çayınızı demlerken bir kabuk tarçın atmayı da unutmayın:)
Sizi mutlu eden kıyafetler giyin. Sadece dışarda değil evde giymek için de kendinize güzel pijamalar ve onlarla uyumlu yumuşacık çoraplar alın.
Eve gelir gelmez arka fonda çalması için televizyon açmak yerine keyifli bir liste ayarlayıp müzik açın.
Kendinize güzel kokulu duş jelleri ve kremler alın. Banyo sonrası keyifli bir şekilde kremlenip mis gibi kokular sürün.
Evinize ya da odanıza çerçeveler asın. İçini en mutlu fotoğraflarınızla ya da sevdiğiniz resimlerle doldurabilirsiniz.
Sokaktaki kedi ve köpekleri sevmeden yanlarından geçmeyin. Başlarını okşayıp gözlerine baktığınızda duyacağınız huzurdan kendinizi mahrum bırakmayın.
Hızlıca duş almak yerine, bol köpüklü uzun bir banyo yapın. Banyo yaparken müzik çalın ve yüksek sesle eşlik etmeyi unutmayın.
Derli toplu bir alanda yaşayın. Bunun için dağıttığınız şeyi o an düzenleyin.
Kullanmadığınız eski eşyaları ihtiyacı olanlara verin. Unutmayın, eskileri gidip yer açılmadıkça yenileri gelmez.
Yediğiniz meyve ve sebzelerin tohum ve filizlerini kullanarak meyve ve sebze dikin. Onları sularken büyümelerini mutlulukla izleyin.
Bugün harcadığınız tüm emeklerin karşılığını alacağınızı düşünerek pes etmeyin.
Sizi mutlu eden insanlarla görüşüp, mutlu eden şeyler yapın. Hayat çok güzel, kısacası, MAKE THE MOST OF IT !
Sevgiler,
Günce
Yaz bitiyor diye siz de telaşa kapılan ve gözleri uzaklara dalanlardan mısınız? Evet dediğinizi duyar gibiyim, ben de sizlerden biriyim. Eylül geldi yaz bitiyor diye dudak bükerken, olaya iyi tarafından bakmaya karar verdim ve sonbaharın sevdiğim yanlarını sıraladım. Sizi de biraz neşelendirmek için sizinle de paylaşmaya karar verdim. Kendinize güzel bir kahve yapın ve okumaya başlayın :)
Eylül ayının ilk haftasını bitirirken herkeste aynı hüzün. Kim uzun yaz gecelerini, deniz kenarı sohbetlerini, serin kokteylleri ve mangal partileriyle vedalaşmak ister ki? Ancak bir gerçek var, yaz bitti sonbahar kendini yavaş yavaş hissettirmeye başlıyor. Değiştiremediğimize göre bu gerçekle yüzleşelim ve hatta onda keyif almaya bakalım dedim, o halde başlayalım!
Her şeyden önce, eylül ayı başlı başına bir teselli unsuru. Bir çok insanın favorisi eylül ayı geldi. Havalar bunaltmazken hala deniz girilecek kadar sıcak. Havada huzurlu bir renk! Uzun yürüyüşler ile tadını çıkarmak gerek!
Uzun kollularınızı özlemediniz mi? Ne zamandır giymediğiniz sıcacık ve yumuşacık pijamalarınızı ve sweatshirtlerinizi çıkarın ve onlarla hasret giderin! Bir de örtünerek uyumaya başladık mı keyfimize diyecek yok.
Sıcak kahve-kitap ikilisini uzun zamandır ihmal etmiştik. Havaların serinlemesi ile kendinize güzel bir kahve yapıp kitap okumanın tadını çıkarın.
Tenhalaşan tatil beldelerinin tadını çıkarın. Okulların açılıp yaz boyunca adım atılmayan sahil ve sokakların boşalmasıyla huzurlu bir tatil yapma şansını kaçırmayın.
Yaz boyunca ihmal ettiğiniz spora geri dönün. Kendinize yeni spor kıyafetleri alarak motivasyonunuzu arttırabilir ve bir sonraki yaz için vücudunuzu hazırlamaya başlayabilirsiniz. Unutmayın, yaz vücudu kışın yapılır.
Bunların son günler olduğunu hatırlayıp, kışa bronz bir tenle girmek için her fırsatta güneşlenmeyi unutmayın.
Koşuşturmayla geçen yaza inat, sonbahar ve kış için hedeflerinizi belirleyip keyifli şarkılar eşliğinde planlayıcınızı doldurun.
Okulların açılmasıyla özlediğiniz arkadaşlarınızı her gün göreceğinizi hatırlayın. Şehir dışında bulunan arkadaşlarınız da artık döndüğüne göre, hasret giderip en sevdiğiniz kahvaltıcıda uzun kahvaltılar yapabilirsiniz ve sinemaya gidip birlikte harika filmler seyredebilirsiniz.
Yeni yayın sezonunun açılmasıyla sevdiğiniz programlara da kavuşuyorsunuz. Akşamları çay eşliğinde en sevdiğiniz programı keyifle izleyebilir ya da yeni bir diziye başlayabilirsiniz.
Yaz en eğlencelisi olsa da tüm mevsimlerin kendine has bir güzelliği var, önemli olan hepsini keyifli bir hale getirip tadını çıkarmak. Kendinize iyi bakın, keyifli sonbaharlar!
Günce
Gelin adaylarının keyifle takip ettiği Pembe Şampanya'nın "Gelin Yardım Rehberi"nde bu hafta Chapters Wedding Planner var. Okumak için aşağıdaki linke tıklamanız yeterli♡
http://pembesampanya.com/gelin-yardim-rehberi-7-chapters/
Chapters'ın doğuş hikayesini sevgili Ezgi'nin blogu "The Urban Melody"'den okuyabilirsiniz.
http://www.theurbanmelody.com/chapters-wedding-planner/
